SİTEMİZİN BU SAYFASINDA CEZA HUKUKUNDA KARŞIMIZA ÇIKAN SUÇ TİPLERİ İLE İLGİLİ BİLGİLER VERİLECEKTİR.
1- DOLANDIRICILIK SUÇU
Dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu madde 157’de düzenlenmiştir. T.C.K. madde 157’ye göre: ”Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlan kişiye 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası verilir.”
Yukarıdaki hükme göre dolandırıcılık suçunda korunan yarar ”malvarlığı” ve mağdurun aldatılmış olması nedeniyle ”irade özgürlüğü”dür.
Suçun oluşabilmesi için 3 alt unsurun bir araya gelmesi gerekmektedir.
- Failin hileli bir davranışta bulunması gerekir
- Hileli davranış sonucunda mağdurun aldatılmış olması gerekir
- Mağdurun veya bir üçüncü kişinin zararına olarak failin kendisine veya bir üçüncü kişiye menfaat sağlaması gerekir.
Yukarıda sayılan koşullar oluştuğunda fail 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası alır. Aşağıda sayılacak durumlar suçun nitelikli halleri olduğu için failin cezası arttırılır. Failin cezasının arttırılacağı durumlar Türk Ceza Kanunu madde 158’de NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK başlığı ile düzenlenmiştir. T.C.K. madde 158: ” Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
l) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Bu madde ile 157. maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.” demiştir.
Nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşması için gereken haller:
- Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi gerekir
- Kişinin algılama yeteneğinin azlığının istismar edilmesi gerekir
- Kişinin bulunduğu tehlikeli ve zor şartından faydalanılması gerekir
- Kamu kurum ve kuruluşlarının veya meslek kuruluşları araç olarak kullanılması gerekir
- Bilişim sistemleri veya banka ve kredi kurumlarının araç olarak kullanılması gerekir
- Basın ve yayın araçlarının kullanılması gerekir.
Yukarıda belirtilen durumlar var ise suçun T.C.K madde 157’ye göre değerlendirilmemesi gerekmektedir. Çünkü yukarıda sayılan haller T.C.K. madde 158’in konu başlığı olan Nitelikli Dolandırıcılık suçunu ortaya çıkarmaktadır.
Dolandırıcılık suçunun daha az cezayı gerektiren hali de bulunmaktadır. Bu durumda Türk Ceza Kanunu madde 159’da düzenlenmiştir. T.C.K. madde 159: ” Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” demiştir.
2- HIRSIZLIK SUÇU
Hırsızlık suçu Türk Ceza Kanunu’nda detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. T.C.K. madde 141 suçun basit halini açıklamaktadır. T.C.K. madde 142 ve 143 suç tipinin nitelikli halini açıklamaktadır. Türk Ceza Kanunu madde 144 ise daha az cezayı gerektiren hallerine açıklık getirmektedir. T.C.K. madde 145 malın değerinin az olması durumunu açıklamaktadır. T.C.K. madde 146 kullanma hırsızlığını açıklamaktadır. T.C.K. madde 147 ise ıztırar halini açıklamaktadır. Belirtilen durumları aşağıda detaylı bir şekilde açıklayacağız.
2A- HIRSIZLIK SUÇUNUN BASİT HALİ
Hırsızlık suçunun basit hali Türk Ceza Kanunu madde 141’de düzenlenmiştir. T.C.K. madde 141’e göre ”Zilyedin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.” Bu maddedeki açıklamalar doğrultusunda hırsızlık suçunda korunan hukuksal yarar mülkiyettir yani kanun maddesi taşınır bir malın bulunduğu yerden rıza gösterilmeden alınmasına karşı korumaktadır.
Hırsızlık suçunun maddi unsurları şunlardır:
- Hırsızlık suçuna konu olan mal olmalı
- Mal taşınır olmalı
- Mal başkasına ait olmalı
- Rıza olmaksızın alınmalı
Yukarıda bahsedilen 2. koşuldaki ”taşınır mal olma”dan kastımız şudur: ”Bahsi geçen malın bulunduğu yerden alınıp götürülebilme durumudur. Örneğin bir taşınmaz üzerinde bulunan binanın kapısı veya penceresi gibi parçalar da hırsızlık suçuna konu olabilmektedir.
2B- HIRSIZLIK SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ
Türk Ceza Kanunu madde 142 ve madde 143’te hırsızlık suçunun nitelikli hallerini düzenlemiştir.
TÜRK CEZA KANUNU MADDE 142’DEKİ NİTELİKLİ HALLER
T.C.K. madde 142’ye göre: ”(1) Hırsızlık suçunun;
a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,
c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,
d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,
e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,
İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Suçun;
a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,
b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,
c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,
d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle,
e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,
f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,
g) Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçük baş hayvan hakkında,
h) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,
İşlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.
(3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(4) Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.
(5) Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.”
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda Türk Ceza Kanunu madde 142 fıkra 1’de öngörülen nitelikli halleri şunlardır:
- Suçun kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan eşya hakkında işlenmesi
- Suçun ibadete ayrılmış yerlerde bulunan eşya hakkında işlenmesi
- Suçun kamu yararına veya hizmetine özgülenen eşya hakkında işlenmesi
- Suçun halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında işlenmesi
- Suçun bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında işlenmesi
- Suçun adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında işlenmesi
T.C.K. madde 142 fıkra 1’deki durumlardan biri görüldüğünde hırsızlık suçunun nitelikli hali görülmüştür. Verilecek ceza basit haline göre değil T.C.K. madde 142/1’de belirtilen 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası olur.
Türk Ceza Kanunu madde 142 fıkra 2’de öngörülen nitelikli haller:
- Suçun kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak işlenmesi
- Suçun elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle yada özel beceriyle işlenmesi
- Suçun doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak işlenmesi
- Suçun haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla yada diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle işlenmesi
- Suçun bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesi
- Suçun tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde remi sıfat takınarak işlenmesi
- Suçun büyük veya küçük baş hayvan hakkında işlenmesi
- Suçun muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında işlenmesi
T.C.K. madde 142/2’de belirtilen hallerden biriyle hırsızlık suçu işlenmesi durumunda verilecek ceza 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıdır. Kanun koyucu 142/2’de belirtilen hallerden B bendindeki duruma özellikle ayrı bir cezalandırma öngörmüştür. B bendinde belirtilen durumla işlenen hırsızlık suçunda verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır. Çünkü B bendindeki durum beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişilere karşı işlenen nitelikli haldir ve bu nitelikli halin cezası daha fazla olması gerekmektedir denilmiştir.
Türk Ceza Kanunu madde 142 fıkra 3’te ”Suçun Sıvı veya Gaz Halindeki Enerji Hakkında ve Bunların Nakline, İşlenmesine veya Depolanmasına Ait Tesislerde İşlenmesi” durumunu nitelikli hal olarak öngörmüş ve 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını söylemiştir. T.C.K. madde 142/3’ün son cümlesinde belirtilen nitelikli halin örgüt faaliyeti çerçevesi halinde işlenmesi neticesinde cezanın yarı oranında artırılıp, onbin güne kadar adli para cezası verileceği söylenmiştir.
Türk Ceza Kanunu madde 142 fıkra 5’te ”Hırsızlık Suçunun İşlenmesi Sonucunda Haberleşme, Enerji yada Demiryolu veya Havayolu Ulaşımı Alanında Kamu Hizmetinin Geçici de Olsa Aksaması” durumu nitelikli hal olarak ele alınmış ve verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır demiştir.
TÜRK CEZA KANUNU MADDE 143’TEKİ NİTELİKLİ HAL
Türk Ceza Kanunu madde 143: ”Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.” T.C.K. madde 143’te suçun gece vakti işlenmesi durumu ele alınmıştır. Hırsızlık suçu gece vakti işlendiği durumda verilecek ceza yarı oranında artırılacağı öngörülmüştür.
2C- DAHA AZ CEZAYI GEREKTİRECEK HALLER
Türk Ceza Kanunu madde 144’te hırsızlık suçunun daha az cezayı gerektirecek hallerinden bahsedilmiştir. T.C.K. madde 144:
”(1) Hırsızlık suçunun;
a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde,
b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla,
İşlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.”
2Ç- MALIN DEĞERİNİN AZ OLMASI DURUMU
Türk Ceza Kanunu madde 145’te malın değerinin az olması durumunu açıklamıştır. T.C.K. madde 145: ”Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.”
2D- KULLANMA HIRSIZLIĞI
Türk Ceza Kanunu madde 146’da kullanma hırsızlığı durumunu açıklamıştır. T.C.K. madde 146: ”Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz.”
Türk Ceza Kanunu madde 146’da cezanın yarı oranına kadar indirilmesi için belirli şartlar koymuştur. Şartlar şunlardır:
- Malın geçici süre kullanılması gerekmektedir
- Malın zilyedine iade edilmesi gerekmektedir
Türk Ceza Kanunu madde 146’ya göre ceza alınabilmesi için mağdur kişinin şikayeti gerekmektedir. Lakin suça konu olan mal başka bir suçta kullanılmak için alınmışsa T.C.K. madde 146 hükmü uygulanmaz.
2E- ZORUNLULUK HALİ
Türk Ceza Kanunu madde 147’de hırsızlık suçunda ıztırar hali durumu ele alınmıştır. T.C.K. madde 147: ”(1) Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde, olayın özelliğine göre, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.”
Yukarıda belirtilen T.C.K. madde 147’ye göre verilecek cezada indirim yapılabilecek veya ceza vermekten vazgeçilebilecek durumlar şunlardır:
- Ağır bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi
- Acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi gerekmektedir.
3- YAĞMA SUÇU
Türk Ceza Kanunu yağma suçunu 4 ana başlığa ayırmıştır.
- Malın Yağması
- Senedin Yağması
- Nitelikli Yağma
- Daha Az Cezayı Gerektiren Hallerde Yağma Suçu
Yağma suçu kasten işlenebilecek suç tipidir. Türk Ceza Kanunu da madde 148’de yağma suçunun kasten işlenen suç olduğunu yapmış olduğu açıklamada net bir şekilde ortaya koymuştur. T.C.K. madde 148:
”(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.
(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.”
Yukarıda verilen tanımlardan yola çıkarak yağma suçu ”Bileşik Suç”tur. Çünkü yağma suçunu incelediğimizde maddi unsurlarında birden fazla olayın bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Bahsi geçen olaylar şunlardır:
- Cebir veya Tehdit
- Malın alınması gerekmektedir.
Yağma suçunda korunan hukuksal yarar malın alınması durumu hırsızlık suçun olduğu gibi mülkiyet hakkı, zilyetlik ve mağdur kişinin özgürlüğü, irade serbestisidir. Ayrıca benim de benimsediğim görüş olarak vücut dokunulmazlığının da korunduğunu söylenmektedir.
Senet yağması kısmına değinmeden önce yağma suçunun nitelikli halleri ve daha az cezayı gerektiren halleri kısımlarına değineceğiz.
3A- YAĞMA SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ
Yağma suçunun nitelikli halleri Türk Ceza Kanunu madde 149’da düzenlenmiştir. T.C.K. madde 149:
”(1) Yağma suçunun;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde,
e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
h) Gece vaktinde,
İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.”
Türk Ceza Kanunu madde 149 fıkra 1’de öngörülen nitelikli haller şunlardır:
- Silahla işlenmesi hali
- Failin kendisinin tanınmayacak bir hale koyması suretiyle işlenmesi hali
- Suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi hali
- Yol kesmek suretiyle yada konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde işlenmesi hali
- Suçun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı işlenmesi hali
- Suçun var olan veya varsayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi hali
- Suçun suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla işlenmesi hali
- Suçun gece vakti işlenmesi hali
Yağma suçu işlenirken yukarıda bulunan hallerden en az bir tanesi varsa verilecek ceza Türk Ceza Kanunu madde 148 kapsamında değil madde 149 fıkra 1 kapsamında verilecektir. Verilecek ceza 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıdır.
Türk Ceza Kanunu nitelikli hal olarak bir durumu daha dile getirmiştir. T.C.K. madde 149 fıkra 2’de bu durumun üzerinde durulmuştur. Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun netice itibariyle cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren haller bulunduğu takdirde, fail ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı cezalandırılmalıdır.
3B- YAĞMA SUÇUNDAN DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALLER
Türk Ceza Kanunu madde 150’de yağma suçundan daha az cezayı gerektiren haller düzenlenmiştir. T.C.K. madde 150:
”(1) Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(2) Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.”
3C- SENEDİN YAĞMASI
Türk Ceza Kanunu madde 148 fıkra 2’de senedin yağması suçu düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu madde 148/2: ”Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.” denilmektedir.
Suçun maddi unsurunu oluşturan hareketler şunlardır:
- Bir senedi vermeye zorlama
- Var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir belgeyi vermeye zorlama
- Bir senedin alınmasına karşı koymamaya zorlama
- İleride senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya zorlama
- Var olan bir senedi imha etmeye zorlama
- Senedin imhasına karşı koymamaya zorlama
4- MALA ZARAR VERME SUÇU
Türk Ceza Kanunu mala zarar verme suçunu 4 ana başlıkta açıklamıştır. Ana başlıklar şunlardır:
- Mala zarar verme suçunun basit hali
- Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri
- İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme
- Hakkı olmayan yere tecavüz
4A- MALA ZARAR VERME SUÇUNUN BASİT HALİ
Türk Ceza Kanunu madde 151’de düzenlenmiştir. T.C.K. madde 151: ”Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Yukarıdaki tanıma göre mala zarar verme suçu kasten işlenen suç tiplerindendir. Failin ceza alabilmesinin koşulları şunlardır:
- Fiil başkasının taşınır veya taşınmaz malı üzerinde işlenmeli
- Suçun konusu olan mal tamamen yıkılmalı,
- Tahrip edilmeli,
- Yok edilmeli,
- Bozulmalı,
- Kullanılamaz hale gelmeli,
- Kirletilmeli,
- Mağdurun şikayeti olmalı.
4B- MALA ZARAR VERME SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ
Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri Türk Ceza Kanunu madde 152’de düzenlenmiştir. T.C.K. madde 152:
”(1) Mala zarar verme suçunun;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,
b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her türlü eşya veya tesis hakkında,
c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında,
d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler hakkında,
e) Grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
f) Siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin zararına olarak,
İşlenmesi halinde, fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Mala zarar verme suçunun;
a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,
b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,
c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak,
işlenmesi halinde, verilecek ceza bir katına kadar artırılır.
(3) Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.”
Türk Ceza Kanunu madde 152 fıkra 1’deki nitelikli haller şunlardır:
- Suçun kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında işlenmesi hali
- Suçun felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her türlü eşya veya tesis hakkında işlenmesi hali
- Suçun her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında işlenmesi hali
- Suçun sulamaya, içe sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler hakkında işlenmesi hali
- Suçun grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında işlenmesi hali
- Suçun siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında işlenmesi hali
- Suçun sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin zararına olarak işlenmesi hali
Mala zarar verme suçu işlenirken yukarıda sayılan hallerden en az bir tanesinin bulunması durumunda fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Türk Ceza Kanunu madde 152 fıkra 2’de yazılı nitelikli haller şunlardır:
- Suçun yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak işlenmesi hali
- Suçun toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle işlenmesi hali
- Suçun radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanılarak işlenmesi hali
Mala zarar verme suçu işlenirken yukarıda sayılan hallerden en az bir tanesinin bulunması durumunda fail hakkında verilecek ceza bir katına kadar artırılır.
Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji yada demiryolu havayolu ulaşımı alanından kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması durumunda faile verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.
4C- İBADETHANELERE VE MEZARLIKLARA ZARAR VERME
İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu Türk Ceza Kanunu madde 153’te düzenlenmiştir. T.C.K. madde 153:
”(1) İbadethanelere, bunların eklentilerine, buralardaki eşyaya, mezarlara, bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarlıkların korunmasına yönelik olarak yapılan yapılara yıkmak, bozmak veya kırmak suretiyle zarar veren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkrada belirtilen yerleri ve yapıları kirleten kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Birinci ve ikinci fıkralardaki fiillerin, ilgili dini inanışı benimseyen toplum kesimini tahkir maksadıyla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.”
4D- HAKKI OLMAYAN YERE TECAVÜZ
Hakkı olmayan yere tecavüz suçu Türk Ceza Kanunu madde 154’te düzenlenmiştir. T.C.K. madde 154:
”(1) Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.
(2) Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.
(3) Kamuya veya özel kişilere ait suların mecrasını değiştiren kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.”
5- GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU
Göçmen kaçakçılığı suçu Türk Ceza Kanunu madde 79’da düzenlenmiştir. T.C.K. madde 79’un 1. fıkrasında göçmen kaçakçılığı suçunun basit hali, 2. ve 3. fıkralarında nitelikli halleri ve 4. fıkrasında da tüzel kişilerin belirtilen suç tipini işlemesi halinde hangi cezanın verileceği açık bir şekilde belirtilmiştir.
5A- GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇUNUN BASİT HALİ
Türk Ceza Kanunu madde 79 fıkra 1:
”Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;
a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,
b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,
Kişi, beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.”
Yukarıda belirtilen açıklamalara göre göçmen kaçakçılığı suç tipinin oluşması için:
- Yabancı uyruklu bir kişinin Türkiye’ye yasal olmayan yollarla girişini sağlamak gerekir.
- Yabancı uyruklu bir kişinin yasal olmayan yollarla Türkiye’de kalmasına imkan sağlanması gerekir.
- Türk vatandaşı veya yabancı uyruklu bir kişinin yasal olmayan yollarla yurtdışına çıkmasına imkan sağlanması gerekir.
- 1,2 ve 3. maddelerdeki fiiller işlenirken bu suçtan maddi menfaat elde etmek maksadıyla işlenmesi gerekir.
Göçmen kaçakçılığı suçunda korunan hukuki yarar mağdur olan kişilerin ”malvarlıkları ve vücut bütünlükleri”dir.
5B- GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ
Göçmen kaçakçılığı suçunun nitelikli halleri Türk Ceza Kanunu madde 79 fıkra 2 ve fıkra 3’te düzenlenmiştir. T.C.K. madde 79 fıkra 2 ve fıkra 3:
”(2) Suçun, mağdurların;
a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,
b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi,
hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.
(3) Bu suçun; birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır.”
Türk Ceza Kanunu madde 79 fıkra 2’ye göre belirtilen suçun oluşmasından ötürü mağdur olanların;
- Hayatı bakımından bir tehlike oluşursa
- Onurları kırılacak bir muamele uygulanırsa
faile verilecek ceza basit halinde belirtilen cezanın yarısından üçte ikisine kadar artırılarak verilir.
Türk Ceza Kanunu madde 79 fıkra 3’te iki tane nitelikli hal düzenlenmiştir.
- Göçmen kaçakçılığı suçu birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde basit halinde verilecek cezanın yarısına kadar artırılır. Yani belirtilen suçu işlene kişi 7.5 yıldan 12 yıla kadar yargılanır.
- Göçmen kaçakçılığı suçu bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenirse verilecek ceza basit halinde verilecek cezanın yarısından bir katına kadar artırılır.
- Göçmen kaçakçılığı suçu taksirle işlenemez çünkü göçmen kaçaklığı suçu bilerek ve istenerek işlenebilen bir suç tipidir.
- Göçmen kaçakçılığı suçu teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur. Mesela yurtdışına çıkarılmak istenen göçmenleri tekneye bindirme esnasında kolluk kuvvetlerine yakalanılmış olması durumunda suç tipi tamamlanmış sayılır.
5C- TÜZEL KİŞİLERİN İŞLEMESİ HALİNDE
Göçmen kaçakçılığı suçunu tüzel kişiler işlediği takdirde Türk Ceza Kanunu madde 79 fıkra 4 hükümleri uygulanır. T.C.K. madde 79 fıkra 4: ”Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.” Belirtilen maddede anlatılmak istenen şudur: Tüzel kişiler adına bu suç işlenirse tüzel kişiler hakkında kanunda belirtilen güvenlik tedbirlerine hükmedilir.
6- İNSAN TİCARETİ SUÇU
İnsan ticareti suçu Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu madde 80’e göre insan ticareti suçu işlendiğinde verilecek ceza şudur: ”Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.”
Türk Ceza Kanunu madde 80’e göre insan ticareti suçunun oluşabilmesi için gereken şartlar:
- Birini zorla çalıştırmak
- Zorla hizmet ettirmek
- Zorla fuhuş yaptırmak
- Esarete tabi kılmak
- Vücut organlarının verilmesi amacıyla tehdit, baskı cebir veya şiddet uygulamak
- nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokmak, ülke dışına çıkarmak, tedarik etmek, kaçırmak, bir yerden başka bir yere götürmek veya sevk etmek ya da barındırmak.
Yukarıda sayılan fiiller gerçekleştiren kişiye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ve onbin güne kadar adli para cezası verilir.
İnsan ticareti suçunun, hürriyete karşı işlenen bir suçtur. Kanun maddesi asıl olarak, kişinin serbestçe karar verme ve geleceğini belirleme hakkını korumaktadır. Ayrıca, gerek kamu düzeni ve toplum güvenliği, gerekse başta insan onuru ve kişi özgürlüğü olmak üzere, suçun maddi konusunu oluşturan mağdurların maddi ve manevi bütünlükleri korunmaktadır. Özel olarak fuhuş amaçlı insan ticareti bakımından genel sağlık ve genel ahlak da korunmaktadır.
İnsan ticareti suçu taksirle işlenemez çünkü göçmen kaçaklığı suçu bilerek ve istenerek işlenebilen bir suç tipidir.
Aşağıda anlatacağım 7. ve 8. suç tipleri birbirleriyle çok karıştırılmaktadır. Bu suç tipleri şunlardır:
- İŞKENCE
- EZİYET
7- İŞKENCE SUÇU
Türk Ceza Kanunu işkence suçunu madde 94 ve 95’te düzenlemiştir. T.C.K. madde 94 fıkra 1’de işkence suçunun basit hali, fıkra 2 ve fıkra 3’te nitelikli hali, fıkra 4, fıkra 5 ve fıkra 6’da özel durumlar düzenlenmiştir. T.C.K. madde 95’te ise işkence suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri düzenlenmiştir.
7A- İŞKENCE SUÇUNUN BASİT HALİ
Türk Ceza Kanunu madde 94 fıkra 1’de işkence suçunun basit hali düzenlenmiştir. T.C.K. madde 94 fıkra 1: ”Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz.”
İşkence suçunun işlenebilmesi için T.C.K. madde 94 fıkra 1’deki koşulların oluşması gerekmektedir. Koşullar şunlardır:
- İşkence suçunun oluşabilmesi için fiilin kamu görevlisi tarafından işlenmesi gerekmektedir.
- Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çektirilmesi gerekmektedir.
- Fiil sonucunda algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesi gerekmektedir.
Koşulların oluştuğu anlaşıldıktan sonra suçu işleyen kişiye üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir. T.C.K. madde 94 fıkra 1’de bir tane özel koşul bulunmaktadır. Suç kadına karşı işlenirse verilecek ceza 5 yıldan az olamaz.
Türk Ceza Kanununda düzenlenen işkence suçunda korunan hukuksal yarar kişi dokunulmazlığı ve kamu yönetiminde disiplini sağlamaktır. İşkence suçunu Eziyet suçundan ayıran en önemli özellik işkence suçunun sadece kamu görevlileri tarafından işlenebilir olmasıdır.
7B- İŞKENCE SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ
İşkence suçunun nitelikli halleri yukarıda da değinildiği üzere Türk Ceza Kanunu madde 94 fıkra 2 ve fıkra 3’te düzenlenmiştir. T.C.K. madde 94 fıkra 2 ve fıkra 3:
”(2) Suçun;
a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı,
b) Avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla,
İşlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi halinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
T.C.K. madde 94 fıkra 2’deki nitelikli haller:
- Suçun çocuğa karşı işlenmesi
- Suçun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi
- Gebe kadına karşı işlenmesi
- Avukata karşı görevi dolayısıyla işlenmesi
- Diğer kamu görevlilerine karşı işlenmesi hali
Yukarıda belirtilen nitelikli haller oluştuğu esnada verilecek ceza işkence suçunun basit halinden değil T.C.K. madde 94 fıkra ikide belirtilen nitelikli halinden hükmolunur. Suçu işleyen kişiye sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.
Türk Ceza Kanunu madde 94 fıkra 3’teki nitelikli hal şudur: ”Gerçekleştirilen fiil cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleştirilmesi hali” Belirtilen nitelikli hal ile fiil gerçekleştirilirse fail on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
7C- İŞKENCE SUÇUNDA ÖZEL DURUMLAR
Türk Ceza Kanunu işkence suçunun özel durumlarını madde 94 fıkra 4, fıkra 5 ve fıkra 6’da düzenlemiştir. T.C.K. madde 94 fıkra 4, fıkra 5 ve fıkra 6:
”(4) Bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır.
(5) Bu suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek cezada bu nedenle indirim yapılmaz.
(6) Bu suçtan dolayı zamanaşımı işlemez.”
7D- İŞKENCE SUÇUNUN NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ HALLERİ
Türk Ceza Kanunu işkence suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerini madde 95’te düzenlemiştir. T.C.K. madde 95:
”(1) İşkence fiilleri, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Konuşmasında sürekli zorluğa,
c) Yüzünde sabit ize,
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, yarı oranında artırılır.
(2) İşkence fiilleri, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
(3) İşkence fiillerinin vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde, kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) İşkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.”
Türk Ceza Kanunu madde 95 fıkra 1’deki neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence suçunun oluşması için fiil neticesinde aşağıda sayılacak durumların ortaya çıkması gerekmektedir:
- Mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması gerekmektedir.
- Mağdurun konuşmasında sürekli zorluk oluşması gerekmektedir.
- Mağdurun yüzünde sabit bir iz oluşması gerekmektedir.
- Mağdurun yaşamını tehlikeye sokacak bir durumun oluşması gerekmektedir.
- Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğması gerekmektedir.
Yukarıda sayılan durumlar ortaya çıktığı takdirde faile verilecek ceza T.C.K. madde 94’te belirtilen cezanın yarı oranında artırılarak verilmesi gerekmektedir. Yani faile 4.5 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Türk Ceza Kanunu madde 95 fıkra 2’deki neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence suçunun oluşması için fiil neticesinde aşağıda sayılacak durumların ortaya çıkması gerekmektedir:
- Mağdurun iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmiş olması gerekmektedir.
- Mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirmiş olması gerekmektedir.
- Mağdurun konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmuş olması gerekmektedir.
- Mağdurun yüzünün sürekli değişikliğe uğramış olması gerekmektedir.
- Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesi gerekmektedir.
Yukarıda sayılan durumlar ortaya çıktığı takdirde faile verilecek ceza T.C.K. madde 94’te belirtilen cezanın bir kat artırılarak verilmesi gerekmektedir. Yani faile 6 yıldan 24 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
8- EZİYET SUÇU
Eziyet suçu Türk Ceza Kanunu madde 96’da düzenlenmiştir. T.C.K. madde 96 fıkra 1’de eziyet suçunun basit hali, fıkra 2’de nitelikli hali düzenlenmektedir. T.C.K. madde 96:
(1) ”Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı iki yıl altı aydan az olamaz.
(2) Yukarıdaki fıkra kapsamına giren fiillerin;
a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı,
b) Üstsoy veya altsoya, babalık veya analığa ya da eşe veya boşandığı eşe karşı,
İşlenmesi halinde, kişi hakkında üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Türk Ceza Kanunu madde 96’ya göre eziyet suçunu herkes işleyebilir. Eziyet suçunda korunan hukuksal yarar kişinin onuru ile maddi ve manevi bütünlüğüdür.
T.C.K. madde 96 fıkra 2’de eziyet suçunun nitelikli halleri belirtilmiştir. Eziyet suçunun nitelikli halleri şunlardır:
- Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı işlenmesi durumu,
- Üstsoy veya altsoya, babalık veya analığa ya da eşe veya boşandığı eşe karşı işlenmesi durumu,
Yukarıda belirtilen davranışlarla eziyet suçu işlenirse fail üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.